Cinsiyet Belirleme Yöntemleri ve Teoriler

Özellikle her evli çiftin aklından elbette bir kız ve bir de erkek çocuğu sahibi olmak geçmektedir. Fakat biliyorsunuz ki bu sadece hayal edip, istemekle olmuyor.

Etrafımıza baktığımızda, erkek çocuk olana kadar gebe kalanlardan tutun da, iki kız veya iki erkek çocuk sahibi olan ailelerde ise, yeni çocuğumuz yine aynı cinsten olursa diye çocuk yapmaya son verenlere kadar farklı aile profilleri ile karşılaşmak mümkün. Aşağıda kullanılan bazı yöntemlerden bahsedeceğiz, yalnız altını çizerek belirtmek isteriz ki; sadece bu yöntemlerin arasında tek bilimsel olanı PGD yöntemi yani bizim uyuguladığımız tedavi yöntemidir. Diğerleri bilimsel olarak kanıtlanmış değil, fakat yüzyıllardır halk arasında kullanılan ve konuşulan methodlar olarak biliniyor, o yüzden çoğunlukla uygulanan bu yöntemlerde hatalı sonuç çıkma olasılığı ciddi anlamda yüksek oluyor.

Preimplantation Genetic Diognosis (PGD / Cinsiyet Tayini)

Yukardaki yazımızda da bahsettiğimiz üzere bilimsel olarak tek kanıtlanmış ve %99 başarı oranına sahip tedavi yöntemidir. Eğer maddi açıdan sizi zorlamayacağını düşünüyorsanız ve bebeğinizin cinsiyetini şansa bırakmak istemiyorum diyorsanız bu tam sizin için en uygun tedavi şeklidir. Çoğu tüp bebek hastanelerinde fiyatlar bizdekilere göre çok yüksektir. O yüzden öncelikle iletişim bölümünden danışmanımızdan konu hakkında bilgi isteyebilirsiniz.

Bu yöntemde öncelikle Petril kutusuna zigorlar aşılanır ve beklenilir. Daha sonra doktorumuz bir hücreyi seçer ve kromozomlarını inceler. Seçilen hücre eğer tercih edilen cinsiyete uygun ise, anne rahminde döllenir. Tutmaz ise tekrardan bu işlemler yapılır.

Selnas Yöntemi

1985 yılında Dr. Patrick Schoun X ve Y gametler üzerinde yaptığı deneyler sonucunda; X gametlerin negatif, Y gametlerin ise pozitif yüklü olduğunu keşfetti. Yumurtalık elektrik yükü ise belli zamanlara göre değişkenlik göstermekteydi.

Bu da zaman zaman X gametleri çekerken zaman zaman itmesini, aynı şekilde Y gametleri için de bu itim ve çekimin gerçekleştiğini gördü. Canlı örnekler üzerinde yapmış olduğu deneylerde, yumurtalıkların elektrik yükünü belirleme konusunda bulgulara erişti. Bu bilgilerden yola çıkarakta çiftlere yıllık yumurtalık çekimlerini gösteren tablolar hazırladı. Çiftler de bu tablolara bakarak cinsiyetini belirleyebildi. Bu yöntemin başarı oranı %87 olarak söylensede oran bundan daha düşük olabilmektedir.

Beslenme Şekliniz

Yediğiniz bazı besinler bebeğinizin cinsiyetini belirleyebiliyor. Doktorlar kadınların üreme sistemlerindeki PH seviyelerini aldıkları besinlerin etkilediğini, bu PH seviyesinin de bebeğin cinsiyetini belirlemede etkin rol oynadığını savunmaktalar. Erkek bebek için gerekli olan Y kromozomları bazik, kız bebek için gerekli X kromozomu da asidik ortamlarda gelişmektedir. Bundan yola çıkarak, kız çocuk isteyenlerin beslenmesinde balık, marul ve süt gibi kalsiyumu yüksek besinler tüketmeleri gerekirken, erkek isteyenler ise proteyince zengin et ve yumurta gibi ürünler tüketmelilerdir. İstatistiksel veriler doğrultusunda beslenme şeklinize göre cinsiyeti tutturma oranınız %80.

Microsort Yöntemi

Bu yöntemde ise bir uzvun rotasyonunu sağlayan kas grubunun içine semen koyulur. Semenler hareketleri engellememelidir. Bu yapıldığında X kromozom yüklü döller Y kromozom yüklü dölleri iterek farklı yönlere gitmelerini sağlar. Bu yöntemin başarı oranı ise %70- %80.

Ericsson Yöntemi

Daha önceki metodlarda da bahsettiğimiz üzere Y kromozomu (kız), X kromozomuna göre daha yavaştır. Bu bilgiden yola çıkarak DR. Ronald Ericsson bir deney tüpüne semen ve su koyarak farklı hızlara sahip kromozomları ayırt ettirebilmiş. Ayrıştırılan döller arasında tercihe göre döllenme gerçekleştirebiliyorsunuz. Bu metodun başarı oranı ise %70-80 arasında.

O+12 Yöntemi

Avusturalyalı bir anne olan Kynzi çok fazla kız çocuk sahibi olmak istiyor. Shettles Metodunu deniyor fakat tam 5 erkek çocuğu oluyor. Bunun üzerine Shettle metodunu kendine göre yorumluyor ve geliştiriyor. Shettles metoduna göre ovülasyon anında eğer yaparsınız kız çocuğunuz oluyor fakat Kynzi döllenmeyi ovülasyondan tam 12 saat sonra gerçekleştirince nihayet bir kız çocuğu sahibi oluyor. Arkadaşlarına bu metodu tavsiye ediyor ve %70’lik bir başarı oranı yakalanıyor. Yani 5 erkekten sonra bir kız çocuğu olması metoddan daha çok istatistiki bir sonuç gibi geldi ama gene de biz metodu söylemeden geçmeyelim.

Dr. Landrum Brewer Shettles Yöntemi

Bu teoride kadınların ovülasyon (yumurtanın döllenmeye hazır konuma gelmesi) periyoduna göre bir zamanlama yapmanız gerekiyor. Eğer kız çocuk istiyorsanız ovülasyon döneminizden 4 gün önce sperm ile buluşması gerekir. Eğer erkek çocuk istiyorsanız ovülasyon döneminde döllenme olmalıdır. Teorik olarak düşündüğümüzde bu method mantıklı olabilir çünkü X kromozomlu döller yani erkek taşıyanlar daha hızlı ve kısadırlar. Kız taşıyan Y kromozomlular ise daha uzun yaşarlar. İstatistiklere göre bu yöntemin tutma olasılığı kız bebek isteyenlerde %65 erkek isteyenlerde ise %60 oranındadır.

Jonas Yöntemi

Dr. Eugen Jonas eskiden bir psikologken kadınların ürüme döngülerini incelemeye başlar. Bu arada aklı incilde okumuş olduğu “kadınlar doğurganlıklarını aydan alır” bilgisi üzerine astrolojinin kadın doğumunda ve çocuk sağlığındaki etkileri ve belirginlikleri üzerine çalışır. Kendisinin söylediğine göre, %98 oranında cinsiyet belirlemede başarılı olduğunu savunur. Çoğu kişi bu yöntemin gerçek olamayacak kadar kolay ve Jonas’ın deli olduğunu düşünmektedir. Jonas ise 11 çocuğunun da cinsiyetini bu teori ile belirlediğini savunur.

Çin Takvimi (Çin Cinsiyet Tablosu)

Bu yöntem belki de şu anda en popüler ve bilenen yöntem. Hatta bununla ilgili telefonlarımızda uygulamalar bile mevcut. Burda yapmanız gereken tablodaki güne göre hareket etmeniz. Bir rivayete göre bu tablo eski bir mezarda bulunmuş ve %99 doğruymuş. Bize pek inandırıcı gelmedi çünkü yapılan istatistiklere göre bu takvimin tutma olasılığı %50. Zaten bu yöntemi uygulasanızda uygulamasanızda sonuçlardan biri; %50 kız, %50 erkek olacağına göre çokta mantıklı gelmedi. Seçim sizin.